25 Şubat 2009 Çarşamba

ÇOKLU ZEKA KURAMI

ÇOKLU ZEKA NEDİR ?

Teknolojinin ve bilimin hızla geliştiği günümüzde, hala dünyada pek çok okulda geleneksel eğitim ve öğretim yolları kullanılmaya devam ediliyor. Okullarda yıllardır uygulanan, kuralları olan ve bol miktarda veriyi ezberlemeye dayalı eğitim sistemine teknoloji toplumunda daha az ihtiyaç duyulacaktır.
Teknoloji ve bilim toplumunda “ Problem çözme yeteneği, derinlemesine düşünme ve yaşam boyu aktif öğrenme” giderek daha önemli hale gelecektir.
Yıllarca insanların doğuştan geldiğine inanılan belli bir zekaya sahip olduğu, yaşamını onunla sürdürdüğü görüşü hakimken artık günümüzde insan zekasının sınırları, araştırmalarla birlikte yeniden çizilmeye başlandı.
Günümüzde IQ nun hayattaki başarı konusunda zayıf bir gösterge olduğuna dair pek çok bulgu ortaya çıkarılmıştır. IQ nun doğru kabullenilip yıllarca hakimiyetini sürdürmesi sonucu, toplumlar zekanın sınırlı olarak ele alınması ile belirlenen kalıba uymayan pek çok yaratıcı akıldan mahrum kalmıştır.
Geçen uzun yıllar sonunda ortaya çıkan ürünler hem eğitimciler hem de aileler açısından hiç umut verici değildi. Çünkü okul hayatı boyunca başarılı sayılan öğrenciler, mezuniyet sonrası büyük sıkıntılarla iş hayatına girebiliyor ve gerçek hayata uyumda pek çok sıkıntı yaşıyorlardı. Bunun gibi “zeki” diye adlandırılan pek çok öğrenci inanılmaz davranışlarla toplumu şaşırtıyor ve antisosyal tavırlarla anne babaları endişelendiriyordu. 1980’li yılların başlarından itibaren dünyanın gelişmiş denilen ülkelerinin pek çoğunda ahlaki anlamda bir çöküşle birlikte bilim adamları, eğitimciler ve aileler, gençler adına binlerce hayal kırıklığı yaşamaya başladılar.
Bir öğrenme psikoloğu olan Howard GARDNER zeka kavramına farklı bir boyut getirdi. GARDNER, 1983’te yazdığı “ Aklın Çerçeveleri” adlı kitabında kültürlerin ve bilim adamlarının zekayı çok kısıtlı olarak tanımlayarak ele aldıklarını, zekanın bir veya birkaç faktörden çok daha fazlasını içerdiğini ve her insanda 7 farklı zekanın bulunduğu tezini ortaya attı.
Harward Üniversitesi Eğitim Profesörlerinden olan Haward GARDNER Çoklu Zeka Teorisini ortaya atmadan önce pek çok bilimsel araştırma sonucundan faydalandı. Bu çalışmalar sonucu insan beyninin farklı bölümlerden oluştuğu ve her bir bölümün özel işlevlere sahip olduğu gerçeği ortaya çıktı.
Prof. GARDNER, çalışmaları sonucu zekayı yeniden tanımladı. Zeka, değişen dünyada yaşamak ve değişimlere uyum sağlamak amacıyla her insanda kendine özgü bulunan yetenekler ve beceriler bütünüdür. İnsan zekası yaşamın her anında, bir makineyi icat ederken, bir hedefi gerçekleştirirken, insanları ikna ederken, bir söküğü dikerken veya bir resim çizerken, bir rolü canlandırırken çok farklı zaman ve durumlarda harekete geçer ve kullanılır.


GARDNER, zeka diyerek adlandırdığı 7 farklı beceriyi öğrenme, problem çözme ve insan olma için etkili birer araç olarak tanımladı. Her insan sahip olduğu zekalarla birlikte farklı bir öğrenme, problem çözme ve iletişim kurma yöntemine sahiptir.
Dünya tarihine şöyle bir bakıldığında, GARDNER’ın teorisini destekleyen pek çok önemli ayrıntıya, olaya rastlanabilir. Dünyanın en ünlü atletleri , en büyük müzisyenleri girdikleri IQ sınavlarından çok düşük puanlar almışlardır. Böylesine düşük IQ puanlarına göre bu insanlara zeki diyemiyorsak, onları kendi alanlarında bu denli başarılı kılan ne olabilir? Bu başarılı insanların zihinsel yeterliliği farklı ilgi ve beceri alanları ile yeniden tanımlanabilir. Çünkü her insanın kendini ifade ederken kullandığı dil farklıdır. Bir müzisyen kendini yaptığı bestelerle, bir tiyatrocu kendini canlandırdığı rollerle ya da bir ressam çizgileri ile kendini ifade eder.
Her insan farklıdır. Tektir ve özeldir. Her insanın da insanlık kültürüne katkısı farklı yönlerdedir.
Prof. GARDNER yıllar boyu hakimiyetini sürdüren insanların tek bir zekaya sahip oldukları IQ denen zeka anlayışını kırdı. GARDNER’a göre insanların sahip oldukları çoklu zekaların her biri yaşamak, öğrenmek, problem çözmek ve insan olmak için kullanılan etkili birer araçtırlar.

Prof. GARDNER’ın tanımladığı zeka türleri :

? Sözel – Dilsel Zeka
? Mantıksal – Matematiksel Zeka
? Görsel – Mekansal Zeka
? Bedensel – Kinestetik Zeka
? Müziksel – Ritmik Zeka
? Kişisel – İçsel Zeka
? Kişilerarası – Sosyal Zeka
? Doğa – Varoluşcu Zeka

Son iki yıldır Sosyal ve Kişisel Zekalar bilim adamları ve eğitim bilimciler tarafından “ Duygusal Zeka” başlığı altında ele alınmaktadır.
1995 yılında Doğa Zekası, ( doğadaki nesneleri tanıma ve sıralama becerisi ) 8. zeka olarak kabul edildi ve üzerinde çalışmalar sürdürülmektedir.



Sözel - Dilsel Zeka Nedir ?

Sözel – Dilsel Zeka, dili etkili bir biçimde kullanma, kelimelerle ve seslerle düşünme, dildeki kompleks anlamları kavrayabilme, insanları ikna edebilme, dildeki farklı yapıları fark edebilme, yeni yapılar oluşturabilme, farklı dilsel kalıplarla ilgilenme becerisidir.

Sözel – Dilsel Zekaya Sahip İnsanların Özellikleri :

Farklı kelimeleri, sesleri, ritimleri, renkleri dinler ve tepkide bulunur.
Diğer insanların seslerini, dil üslubunu, okumasını ve yazmasını taklit edebilir.
Dinleyerek, okuyarak, yazarak ve konuşarak öğrenir.
Cümleleri dinler, yorumlar, farklı bir tarzda ifade eder ve söylediklerini hatırlar.
Okuduklarını anlar, özetler ve kolaylıkla hatırlar.
Farklı zamanlarda, farklı amaçlar için, farklı gruplara etkili bir biçimde hitap edebilir.
Dinleyicileri, konuşmaları ile etkiler. Okuma, yazma, dinleme ve konuşma gibi dil sanatlarında farklı yapılar oluşturabilir.
Dilbilgisi kurallarını etkili bir biçimde kullanarak yazar. Kelime dağarcığı zengindir.
Farklı dilleri öğrenme becerisine sahiptir.
Hikaye, şiir yazma gibi etkinliklerden zevk alır.
Yeni dil formları oluşturur.
Etkili dinleme becerilerine sahiptir.

Matematiksel – Mantıksal Zeka Nedir ?

Matematiksel – Mantıksal Zeka, sayılarla çalışma, muhakeme etme, tümevarım ve tümdengelim teknikleri ile düşünebilme , soyut ve sembolik problemleri çözebilme, kavramlar, düşünceler ve fikirler arası kompleks ilişkileri algılayabilme becerisidir.

Matematiksel – Mantıksal Zekaya Sahip İnsanların Özellikleri :

Neden sonuç ilişkilerini çok iyi kurar.
Somut cisimleri soyut sembolik ifadelere dönüştürebilir.
Mantıksal problem çözümlerinde başarılıdır.
Hipotezler kurar ve sınar.
Bulmaca ve zeka oyunlarını sever.
Miktar tahminlerinde bulunur.
Grafikler ya da şekiller halinde verilen ( görsel ) bilgileri yorumlar.
Bilgisayar programları hazırlar.
Grafik, şema, şekillerle çalışmaktan hoşlanır.
Görsel – Mekansal Zeka Nedir ?

Görsel–Mekansal Zeka, resimlerle, şekillerle düşünebilme, görsel dünyayı algılayabilme, şekil, renk ve dokuları zihnin gözleriyle görebilme ve bunları sanatsal formlara dönüştürebilme yeteneğidir. Psiko-motor becerilerin gelişmesiyle başlar, el-vücut-beyin koordinasyonunun gelişimi küçük kas gelişiminin mükemmel çalışmalarıyla geliştirilebilir.

Görsel ve Mekansal Zekaya Sahip İnsanların Özellikleri :

Görerek ve gözleyerek öğrenir.
Kolaylıkla yön bulma becerisine sahiptir.
Grafik, diyagram, harita, şekil ve modelleri yorumlayabilir.
Dinlediklerinden zihinsel objeler hayaller, resimler üretir. Öğrendiği bilgileri hatırlamada bu zihinsel resimleri kullanır.
Çizmek, resim yapmak, boyamak ve modeller oluşturmaktan zevk alır.
Üç boyutlu ürünler hazırlamaktan hoşlanır.
Origami ve maketler hazırlar. Bir objenin farklı açılardan perspektifini anlayabilir, onu zihninde canlandırabilir.
Öğrendiği bilgileri somut ve görsel sunuşlara dönüştürür.

Kinestetik – Bedensel Zeka Nedir ?

Kinestetik–Bedensel Zeka, aklın ve vücudun mükemmel bir fiziksel performansla birleştirilerek belli bir amaca yönelik faaliyetlerin sergilenebilmesi yeteneğidir.

Kinestetik ve Bedensel Zekaya Sahip İnsanların Özellikleri:

Zihin ve vücut koordinasyonlarını etkili bir biçimde kullanır.
Sağlıklı yaşam konusunda vücuduna özen gösterir.
Fiziksel işlerde, görevlerde denge, zerafet, maharet ve dakiklik gösterir.
Çevresini, nesneleri, eşyaları dokunarak ve hareket ederek inceler. Öğrendiklerine dokunmayı ya da onları kullanmayı tercih eder.
Fiziksel maharet isteyen alanlarda ( dans, spor...) yenilikler keşfeder ve farklılıklar ortaya çıkarır.
Rol yapma, atletizm, dans, dikiş nakış gibi alanlarda yeteneği vardır.
Aktif katılımla daha iyi öğrenir. Söylenenden daha çok yapılanı hatırlar.
Gezi-inceleme-model/ maket yapma gibi fiziksel aktivitelere katılımdan zevk alır.
Organizasyon yapma özelliği gelişmiştir.
Bulundukları çevreye ve onu kapsayan sistemlere karşı duyarlıdır ve sorumlu davranır.
Kişilerarası-Sosyal Zeka Nedir?

Sosyal Zeka insan aklının en önemli özelliklerindendir. Ünlü eğitim bilimci Humprey’e göre insan zihninin en yaratıcı kullanımı, insan ilişkilerini etkili olarak sürdürmekle olur.
Kişilerarası – Sosyal Zeka insanlarla birlikte çalışabilme, Sözel – Bedensel Zeka dilini etkili bir biçimde kullanarak çok farklı karakterlere sahip insanlarla kolaylıkla iletişim kurabilme, insanları yönetebilme, onlarla uyumlu çalışabilme ve insanları ikna edebilme becerisidir.


Sosyal Zekaya Sahip Bireylerin Özellikleri :

Yaşıtları ile ya da farklı yaş grupları ile birlikte olmaktan zevk alır.
Diğer insanların duygularına karşı duyarlıdır.
Diğer insanları konuşmaları ile etkiler.
Grup ve takım çalışmalarından, çok özel ve mükemmel ürünler ortaya çıkararak, gruplar halinde çalışmaktan zevk alır.
Farklı kültürler, farklı yaşam tarzları konusunda çok meraklıdır.
Çok küçük yaşlarda bile toplumsal ve politik sorunlarla ilgilenebilir.
Güçlü bir espri yeteneğine sahiptir.
Davranışlarının sonuçlarını değerlendirebilir.
İnsanların her tür davranışına karşı kabul edicidir.
Sözel ve bedensel dili etkili bir biçimde kullanır.
Farklı ortamlara, farklı insan topluluklarına girdiklerinde kolaylıkla uyum sağlayabilir.
İnsanları organize etme yetenekleri vardır.Liderlik vasıflarını taşır.

Kişisel- İçsel Zeka Nedir ?

Kişisel – İçsel Zeka, kendimiz hakkındaki duygu ve düşünceleri şekillendirebilme, yaşamı sürdürebilme ve yaşadıklarımızdan öğrendiklerimizle, hayat felsefemizi oluşturabilme, yaşamımızı bu doğrultuda planlanma, kişisel istek ve hayaller oluşturabilme becerisidir.
Kişisel Zekaya Sahip İnsanların Özellikleri :

Yalnız kalmaktan hoşlanır.
Yaşadığı her olay ve deneyim üzerinde çok fazla düşünür.
Kendi içinde bir değer ve anlayış sistemi oluşturur.Her şeyde kendinden bir şey arar.
Kendi duygu ve düşüncelerinin farkındadır.
Kendisini farklı tarzlarda ifade edebilir ; yazar,ressam,heykeltraş...vb.
Yaşam felsefesini oluşturmaya yönelik bir anlayış içindedir.
Bireysel çalışmalardan zevk alır.
Yaşamında motivasyon kaynağı, hedefleridir.
Kendisi üzerinde düşünmek için çok zaman harcar ve sürekli bir kişisel değerlendirme süreci yaşar.




Müziksel – Ritmik Zeka Nedir ?

Müziksel – Ritmik Zeka, sesler, notalar, ritimlerle düşünme, farklı sesleri tanıma ve yeni sesler, ritimler üretme, ritmik ve tonal kavramları tanıma ve kullanma, çevreden gelen seslere ve müzik aletlerine karşı duyarlı olabilme becerisidir.

Müziksel Zekaya Sahip İnsanların Özellikleri :

İnsan sesi ve çevreden gelen sesler gibi çok farklı seslere karşı duyarlıdır, dinler ve tepkide bulunur.
Müziği yaşamında kullanmak için fırsatlar oluşturur.
Seslerle nota ve ritimlere karşı özel bir ilgiye sahiptir.
Müziği hareketlerle birleştirerek farklı figürler ortaya çıkarabilir.
Müziksel enstrümanlara karşı ilgilidir. Enstrümanları kullanmayı kolaylıkla öğrenebilir.
Orijinal müzik kompozisyonları oluşturabilir.
Ritim tutar.
Öğrendiği şarkıları mırıldanarak gezer.


Doğa Zekası Nedir ?

Doğa Zekası, doğadaki tüm canlıları tanıma, araştırma ve canlıların yaratılışları üzerine düşünme becerisidir.

Doğa Zekası Gelişmiş İnsanların Özellikleri :

Doğadaki hemen her canlının yaşamına ilgi duyar. Farklı canlı türlerinin isimlerine karşı dikkatlidir; çiçek türleri, hayvan türleri onlar için çok çekicidir.
Zooloji, botanik, organik kimya, tıp, fotoğrafçılık, dağcılık, izcilik...vb alanlara ilgi duyar.
Seyahat etmeyi, belgeseller izlemeyi severken, doğa ve gezi dergilerini incelemekten hoşlanır.
Doğadaki bitki türlerine karşı duyarlıdır.
Doğanın insanlar üzerindeki ya da insanın doğa üzerindeki etkisi ile ilgilenir.

Kitapta Adı Geçen Bazı Öğretim Araçları :

AKIL HARİTALARI

Akıl haritaları, çok farklı amaçlar için kullanılabilecek görsel bir öğrenme tekniğidir. Akıl haritaları hazırlanırken beynin hem sağ, hem de sol lobu birlikte çalışır. Akıl haritaları, düşünce gücü ve belleğin geliştirilmesinde çok önemli araçlardır.

Akıl Haritaları Nasıl Hazırlanır ?

Akıl haritalarını hazırlarken merkez bir kavram sayfanın ortasına yazılır. Tüm yönlerden merkeze doğru çağrışım yapan kavram ve düşünceler, semboller veya resimler yerleştirilir.

ÖRÜMCEK HARİTALAR

Örümcek haritalar, merkezi bir fikir veya bir düşünce etrafında detaylı düşünmeyi sağlamada faydalıdır. Haritanın ortasında bir fikir yer alır, dallarda destek fikirler, örnekler ve detaylar yer alır.


ZİNCİR HARİTALAR
Adım adım işleyen bir süreci gösterme, mantıksal bir sıralama yapma, olayları ve fikirleri birbirine bağlamak amacıyla kullanılır.

18 Şubat 2009 Çarşamba

ATATÜRK'ÜN EĞİTİMLE İLGİLİ SÖZLERİ




Bir millet irfan ordusuna sahip olmadıkça, muharebe meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin kalıcı sonuçlar vermesi ancak irfan ordusuna bağlıdır. 1923




Milli eğitimde süratle yüksek bir seviyeye çıkacak olan bir milletin, hayat mücadelesinde maddi ve manevi bütün kudretlerinin artacağı muhakkaktır. 1928




Millete gideceği yolu gösterirken dünyanın her türlü iliminden, keşiflerinden, gelişmelerinden yararlanalım, ama unutmayalım ki, asıl temeli kendi içimizden çıkarmak zorundayız. (1923, Konya)




Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden yoksun bir millet henüz millet adını almak kabiliyetini kazanmamıştır. Ona basit bir kitle denir, millet denemez. Bir kitle millet olabilmek için mutlaka eğiticilere, öğretmenlere muhtaçtır. (1925, İzmir)




Hayatın her çalışma safhasında olduğu gibi özellikle öğretim hayatında sıkı disiplin başarının esasıdır. Müdürler ve öğretim kadroları disiplini sağlamaya, öğreci ise disipline uymaya mecburdur.




Türkiye'nin eğitim ve öğretim tutumunu her katında, tam bir açıklıkla hiçbir teretdüde yer vermeden saptamak ve uygulamak gerekir; bu tutum, her anlamıyla ulusal bir nitelikte olacaktır. (1924, Ankara)




Eğitim ve öğretimde uygulanacak yol, bilgiyi insan için fazla bir süs, bir zorbalık vasıtası yahut medenî bir zevkten ziyade, maddî hayatta muvaffak olmayı temin eden pratik ve kullanılması mümkün bir cihaz haline getirmektir. Milli Eğitim Bakanlığı bu esasa önem vermelidir. (1923)




Milli Eğitimin gayesi yalnız hükümete memur yetiştirmek değil, daha çok memlekete ahlaklı, karakterli, cumhuriyetçi, inkılâpçı,olumlu, atılgan, başladığı işleri başarabilecek kabiliyette, dürüst, düşünceli, iradeli, hayatta rastlayacağı engelleri aşmaya kudretli, karakter sahibi genç yetiştirmektir. Bunun için de öğretim programları ve sistemleri ona göre düzenlenmelidir. 1923




Yeni nesil, en büyük Cumhuriyetçilik dersini bugünkü öğretmenler topluluğundan ve onların yetiştirecekleri öğretmenlerden alacaktır. 1924




(Öğretmenler) Ordularımızın kazandığı zafer, sizin ve sizin ordularınızın zaferi için yalnız zemin hazırladı...gerçek zaferi siz kazanacak ve devam ettireceksiniz ve mutlaka başarılı olacaksınız. Ben ve sarsılmaz imanla bütün arkadaşlarım, sizi takip edeceğiz ve sizin karşılaşacağınız engelleri kıracağız. 1922




Eski hocalar nasıl dini esastan hakim olmuşlarsa öğretmenler de ilim esasından kazanmaya başladıkları hakimiyeti sonuçlandırsınlar. Bununla öğretmenlik mesleği gerçek yücelme devrine dahil olacaktır.




Öğretmenler her fırsattan istifade ederek halka koşmalı, halk ile beraber olmalı ve halk, öğretmenin çocuğa yalnız alfabe okutur bir varlıktan ibaret olmayacağını anlamalıdır.




BİLGİSAYAR VE ÖĞRETİM TEKNOLOJİLERİ EĞİTİMİ
OKUL YÖNETİMİNDE BİLGİSAYAR UYGULAMALARI






YRD. DOÇ. DR. ÇETİN BAYTEKİN


HAZIRLAYANLAR:


İsmail KARADAŞ
Serdar YİĞİT